Turgut uyar Şiirleri

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Acıyor
Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
sevgim acıyor

Biz giz dolu bir şey yaşadık
onlar da orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak

En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
ötede beride yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
Bütün söz vermelerin tarihçesi
sevgim acıyor

Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar

Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
Kış geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse

Eylül toparlandı gitti işte
Ekim falan da gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Binlerce
binlerce pazartesi geçti ömrümde
hangisiydi o çikaramiyorum
bir kiraz yedigimi hatirliyorum kurtluydu
demek oldukça eski

bir de saçmasapan şeyler
bir kizin dizaltini örnegin
bir adamin çirkin sigara içişini

nasil yaşaniyor bu vesayetli dünyada
hangi çilginlar nasil dayaniyor buna
kimsenin soyunu sopunu bulmak görevim degil
kendi öykümü düzenlemek yetiyor bana
güzel bir ögle vakti
eski güzel bir akşami hatirlayarak
sonra dopdolu şeyler
damacanalar gibi
içim kabariyor

sonu olsun diyorum
neyin sonu ama
hiç degilse bu taş basamaklarin

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Bir Gün Sabah Sabah
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Vapur düdükleri ötmededir.
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...

Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
Dağ başında beş on haneli köyler,
Telgraf direkleri yollar boyunca
Koşuşup durmuş bizle beraber.

Şarkılar söylemişim pencereden,
Uyanıp uyanıp yine dalmışım.
Biletim üçüncü mevki,
Fakirlik hali.
Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,
Sana Sapanca'dan bir sepet elma almışım..

Ver elini Haydarpaşa demişiz,
Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
Hava hafiften soğuk,
Deniz katran ve balık kokulu
Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...

Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
-Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıktır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Fabrika düdükleri ötmededir.

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Çok Üşümek

Bir kalır uzun resimlerde anısı sakallarımızın
Urban içinde üşüyüp üşüyüp kaldığımızın

Bir Kalır yanık yağlar kokusu şehirlerde
Uzun nehirlere binip uzaklaşmadıkça

Bir Kalır yabancı yataklarda o oteller
Meydanlar heykeller sizin olmadığınız o her yer

O çok yalınç gerçekli gelip gitmeler

Bir kalır uzun duvarlar ve onların dipleri
Bir kalır yılgın adamların hep "Evet" dedikleri

Çok üşürdük hep üşürdük üşümekti bütün yaşadığımız
Üşürdü ellerimiz aşkımız sonsuz uzun sakallarımız

Tükenir dağınık diriliği kaşıntımızın bir gün
Bir kalır uzun kitaplarda anısı çok üşüdüğümüzün

Turgut Uyar​
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Çokluk Senindir
özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir
özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir

suya giden adam meselâ omuzunu eğri tutsa
güneş su ve adamın omzundaki eğrilik senindir

ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın
kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir

kararan dünya, yeni bir güle bir ateş parçasıdır
bir ateş parçasından arta kalan soylu karanlık senindir

bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın
ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir

çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi
her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir

senindir ey sonsuz veren ne varsa hayat gibi
tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir

ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın
aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir

Turgut Uyar​
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Ben severim omuzlarımı bir gün
Sırmaları, apoletleri olmasa da.

Ben severim omuzlarımı bir gün
Göçen bir maden direğinin altında

Su akar kendir tarlalarından
Ah her şeyim...
Ben severim omuzlarımı bir gün
Savaşta bir başka omuzun yanı başında
Yatakta bir ince omuzun yanı başında

Yol uzun, hava sıcak
Kırbaçlarım atımı varırım Kurtuba'ya...

İndiğini görürsem bir gün sığırcıkların
ve sürüler halinde,ovaya
İnsanların dünyayı bölüştüklerini hatırlarım
Bir gün daha...

Sevişirim ölürüm, savaşırım ölürüm
Doldururum çantama kara ekmek ve peynir
Varırım Kurtuba' ya...
"saat beşte
akşamleyin"

Ah ellerim ve kalbim
Her şey orada kaldı.
Keçeler keçeler ve portakallar
Kireç döktüler yere. Kara gözlüm, kalbim,
Halkımın fakir akşamlarıdır, biliyorum
Kanlı bir mendil diye bağlanan gözlerime
Kireç döktüler yere,
Bir duvarın dibinde
Bir deppoy un önünde
Kiraz ağaçlarına ve sığırcıklara karşı

Bir halkın gösterişsiz, sessiz cömertliğinde
Ölüm nasıl söylenirse öyle
İspanyol dilinde
ve her dilde...

obra
completas

Artık kat iyen biliyoruz;
Halk adına dökülen kan
Sapı gül dalı güzelliğinde bir bıçaktır.
Dişlerin arasında...
İspanya da
ve her yerde...

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Gecenin Şarkısı
gecenin şarkısı markısı kimindir
hangi şarkısı üstelik
gecenin şarkısı senin olsun ben istemem
üstelik o şarkı herkesindir
çünkü bulutlar konuşur
kuşlar uyur
ses uyanır
şimdi kimindir gecenin şarkısı

kimi hüzzamdan bir şarkı besteler uykusunda
otlar büyür
ocaklara girilir madenlerde
ne düşler görür insan kimbilir

gece onundur

Turgut Uyar​
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Hiçsizliğe
Anrı sen ne kadar güzelsin
bir hiç olarak
ormansın belki bilmiyorum
belki ormanda bir ağaçsın şuncacık
bir pazartesi günüsün
insanları dupduru edemeyen
bütün karayollarında ve demiryollarında
gider gelirim bütün dünyada
ama biliyorum Kırşehir'de mezarsın
bir kilisesin Kapadokya'da
sözgelimi yumurtada zarsın
ustasın sabahları yapmada
en katı yoklukları koyarak insanın içine
akşamüstlerinde biraz gaddarsın
sular ve zamanlar kararırken

ne yapalım
bari bağışlayalım birbirimizi.

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Hizla Gelişecek Kalbimiz
hizla gelişecek kalbimiz
kalbimiz hizla.
sürgünlerin umutsuzlugunda
kirik kalpler, yaralilar, onulmazlar
farksiz çarpanlarin umutsuzlugunda
ve köprü başlarinin umutsuzlugunda
ve köprü başlarinin umudunda.
sular bitse bile, çiçekler atilirken oralara
temiz bir ilişkinin bulutsuzlugunda
ve eski daglarda, eski daglarda kiş
kovalarken ülkesini
hizla gelişecek kalbimiz.
kendi öz hüznümüzün öz tarlasinda
bozkir dayanikliligimizin tarlasinda
kalbimiz
ellerimiz ayaklarimiz arasinda
ve kimsenin bölemedigi şarkiyi
güllerin, bugdaylarin ve acinin şarkisini
bir haziran uygulayacak sesimize.
sütçünün sesiyle birlikte
erkenci işçilerin sesiyle birlikte
söförün sesiyle birlikte
sabah baslamiş sarhoşlarin sesiyle birlikte
yaman sarhoşlarin sesiyle birlikte
ve yeni uyanişlarin ve yeni dogmuşlarin
ve herkesin ve herkesin
sesleriyle birlikte
bir haziran uygulayacak
kimse bölemiyecek ve kalbimiz
hizla gelişecek.

yikintilara karişan eski bir bahar
büyük olmaya elverişli bir bahar
eskiden yaşanilmiş ve her şeye ragmen
insanlara göre bir bahar
sularin kana kestigi yahut
sularin kana kestigi bir bahar.
hizla gelişecek kalbimiz
bir mavilik kalibinda
bir odada, en olagan bir odada
en sade, en insanca bir odada
bir kadinla bir erkegin oldugu bir odada
bir kadin bir erkegin
bir kadinla bir erkek oldugu
ellerin ve omuz başlarinin
birbirini buldugu.
birden gerçekligini algiliyarak
saat çalinca ve görünce güneşi
birden vazgeçilmezligini algiliyarak
önemli ve gerekli buluşunu kendini
birden hatirliyarak
gelecege hazirlayinca olanca gögüslerini
ve herşeye ve ölüme.kalbimiz
hizla gelişecek
çagimiza pek uygun bir hizla
gelişecek kalbimiz
(...)kalbimiz
yerin ve gögün altedilmez bir dirilikte oldugu
tutkumuz, direnmemiz, ellerimiz, kalbimiz.
kalbimiz
kalbimiz hizla gelişecek.

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Senfoni
Önce sesin gelir aklıma
Çaresiz kaldıkça hep seni düşünürüm
Güzel olan, dolgun başaklardaki saryşyn sevinçli!
Sonra cumartesi günleri gelir
Sonra gökyüzü gelir hemen kurtulurum
Bir yağmur yağsa da beraber ıslansak.
Kırk kere söyledim bir daha söylerim
Savaşta ve barışta karada ve denizde Düşkünlükte ve esenlikte
Zamanımız apayrı bize göre
Yanyana olduk mu elele
Aç kalsak ağlamayız biliyorum.
İçim güvercinleri okşamış gibi rahat
Sen yanımdayken ister istemez
Geniş meydanlarda akşam üstleri
Üstüste üç kere deniz üç kere çınarlar
Sen yanımdayken ister istemez
Uzak ırmakları hatırlıyorum.
Arasıra düşmüyor değil aklıma
Yabancı kadınların sıcaklığı
Ama Allah bilir ya ne saklıyayım
Yanında ihtiyarlamak istiyorum.

Turgut Uyar​
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Sibertenik
üç kere üç dokuz eder
bilirsin
birin karesi birdir
kare kökü de
bilirsin
"mutlu aşk yoktur"
bilirsin

ama baharda ya da dışarda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkla çarpımı
nedendir bilinmez
garip bir biçimde
hep sonsuzdur

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Kankentleri
Kan akıyor penceresi karanlık evlerden
Ölü kadınların üstüne tuğlaların üstüne
Denizse aydınlık ve incili mavili taşrada
Kana doğru ürkek en güzel yaban balıklar
Bu kandır akıttığımız sıkıntılı pazarlarda
Üst üste yergökyüzüne içki şişelerine

Kan içinde elleri ve öbür parmakları
Boşnak değil çocuklar dondurmacılarda
Mezarlı eyüplerde ve deniz kenarlarında
Sarışın kafaları ama analı babalı
Kan akıyor ahşap yapılardan sokaklara sokaklara
Mavi ülkeleri tatsız kısa pantolonlarda

Kan akıyor oluklardan öyle kan
Boyanır batmış gemiler perşembesi
Bir tesbih bir zımba bir yazı makinesi
Çektikçe böyle katil kralları

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Tel Cambazının Tel Üstündeki Durumunu Anlatır Şiir
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Tanrınız büyük âmenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız

Bütün ağaçlarla uyumuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama ağaçlar şöyleymiş
Ama sokaklar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız

Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim dizboyu sulara
Hepinize iyi niyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle döğüşemem
Siz ne derseniz deyiniz
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Ben tam dünyaya göre
Ben tam kendime göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız

Turgut Uyar​
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Geyikli Gece
Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta
Her şey naylondandı o kadar
Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
Ama geyikli geceyi bulmadan önce
Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk

Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
Hepimizi vakitten kurtaracak
Bir yandan, toprağı sürdük
Bir yandan kaybolduk
Gladyatörlerden ve dişlilerden
Ve büyük şehirlerden
Gizleyerek yahut döğüşerek
Geyikli geceyi kurtardık

Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza
Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
Bilir bilmez geyikli gece yüzünden

Geyikli gecenin arkası ağaç
Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı

İster istemez aşkları hatırlatır
Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş
Şimdi de var biliyorum
Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz
Dağlarda geyikli gecelerin en güzeli

Hiçbir şey umurumda değil diyorum
Aşktan ve umuttan başka
Bir anda üç kadeh ve üç yeni şarkı
Belleğimde tüylü tüylü geyikli gece duruyor.

Biliyorum gemiler götüremez
Neonlar ve teoriler ışıtamaz yanını yöresini
Örneğin Manastırda oturur içerdik iki kişi
Ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek
Öpüşlerimiz gitgide ısınırdı
Koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi
Geyikli gecenin karanlığında

Aldatıldığımız önemli değildi yoksa
Herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak
Gümüş semaverleri ve eski şeyleri
Salt yadsımak için sevmiyorduk
Kötüydük de ondan mı diyeceksiniz
Ne iyiydik ne kötüydük
Durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa
Başta ve sonda ayrı olduğumuzdandı

Ama ne varsa geyikli gecede idi
Bir bilseniz avuçlarmız terlerdi heyecandan
Bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda
Kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında
Büyük otellerin önünde garipsiyorduk
Çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte
Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
Yahut bir adam bıçaklasak
Yahut sokaklara tükürsek
Ama en iyisi çeker giderdik
Gider geyikli gecede uyurduk

Geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede
İmdat ateşleri gibi ürkek telaşlı
Sultan hançerIeri gibi ayışığında
Bir yanında üstüste üstüste kayalar
Öbür yanında ben

Ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
Eskimiş şeylerle avunamıyoruz
Domino taşları ve soğuk ikindiler
Çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
Gölgemiz tortop ayakucumuzda
Sevinsek de sonunu biliyoruz
Borçları kefilleri ve bonoları unutuyorum
İkramiyeler bensiz çekiliyor dünyada
Daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum
Oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum
İyice kurulamıyorum saçlarını
Bir bardak şarabı kendim için içiyorum

Halbuki geyikli gece ormanda
Keskin mavi ve hışırtılı
Geyikli geceye geçiyorum

Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum.

Turgut Uyar
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Turgut Uyar - Akşamüstü Rüyası

Şimdi gemiler geçer uzaklardan
Gönlüm güvertede sereserpedir.
Işıklı geceler,saz sesleri, peynir ekmek
Ne biletim ne param ne dostum var
Pır pır eder yüreğim bakındıkça...
-Uyan Turgut um, garibim, uyan Bura Terme'dir.

Terme köprüsünden kamyonlar geçer,
Irgatlar üç orada beş burada konuşurlar
Bir gece başlar, yarı siyah, yarı kırmızı
Cigaramı yakar evime dönerim...
-Gidin gemiler, gidin
Vardığınız yerlere selam edin
Gün olur bütün kaygılardan uzak
Ben de gelirim...
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Turgut Uyar - Baharı Bekleyene

Ben kışın güzelliğini söylerim ne gelirse dilime
Çünkü kış bir hazırlıktır soluğuma kıpkırmızı gülüme

Nice kırmızı ayaklar gelip geçti o gün katar katar
Kış günleri sözgelişi ben bir çöp bile almadım elime

Altı kız bir ay ışığı def çalıp şarkılar söylediler
Beri yanda ormanlar yanardı, ciğerpareler lime

Artık su uyur aşk uyanır mendilim kana boyanır
Bilirim bu baharda da herkes hasetlenir halime

Ve ellerim batık bir suda akar gözlerim her şeye bakar
Bahar bir gelsin yeter artık eksikse de bırak elleme

Su uyur düşman uyumaz suların dibi güllerde



Altı kız bir oğlan def çalıp şarkılar söylediler
Baktım birinin kara bir gecesi düşüvermiş mendilime

Şimdi elimde baston silah, başımda şapka öyle
Ağzımda kurşun hızında seçtiğim her kelime

Su. hiç kimse durmazsa her şey yürür, bu aşk demektir
Her şey kullanılmazsa dirim bir ihanettir ölüme

Sakiniz elimiz filan temiz baharı filan bekleriz
Fincanı tastan oyarlar içine bade mi koyarlar

Biz silah kuşanırız bize bir şey söyleme
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Turgut Uyar - Bıktım Böyle

Üç yıl sonra mıydı bilmiyorum
Ama ekimin onbeşiydi biliyorum
Ekimin onbeşiydi ama
Ekimin onbeşinde ne oldu bilmiyorum
Herkesin sular gibi dağıldığı ama herkesin
Bir sur önünde miydik bir yolda mı
Semtini bilmediğim bir karakolda mı
Sonra topluca bir bahçede durduk

Bıktım böyle sayrılıklardan
Ateşim çıksa neyse ne
Neyi bıraksam aklımdan bir suya karışıyor
Bir büyük savaşda Kıbrıs kıyılarında
Vurulan ve ölen bir askerin
Çelik miğferi gibi
Dipde ışıltısını görüyorum yalnız

Elimi eteğimi çekiyorum bahçeden
Sazlıklara vuruyorum belleğimi

Zalim bir ilk yazdı ama yaşadığımız
İşte bunu unutmamalı unutmamalı
Bir ölüm nefes alırken bir dudakta
Öbür bütün şeyleri nasıl anlatmalı
Miğferin paslandığını usul usul
Bir yangının söndüğünü
Ve suların pırıl pırıl kaldığını
Bir otobüs Mersin�den Mardin�e giderken
O zaman aşkınla dol kalbim
Nerden ne kadar derlediysen o kadar
Senin kendine seçtiğin alamet-i farika
Uzun bir gece görünümünde geçerli hala
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Turgut Uyar - Bir İntihar Akşamı

Kısacık yoğun bir akşam
Herkesin yüzünün bir anıya karıştığı
Yoğun bir akşam
Bana bir memur gibi davrandılar hastanelerde
Ve bir intihar üstüne söylenti
Bütün kıyıları dolaştı durdu
Kısacık bir akşam

Kısacık serin bir akşam
Kelebeklerin atlarla yarıştığı
Yoğun bir akşam
Bazı mektuplar damgalandı postanelerde
Oturuldu bir takım şarkılar söylendi
Bir adam bir kadının kapısını vurdu
Kısacık bir akşam

Neyi söylesem bir kahramanlıktı
İçinde azıcık buluştuğumuz
Bir bulutla bir kağıt peçete arasında
Kısacık yoğun bir akşam
Şaşırdım hüznümü nerelere bıraksam
Bir yanda kasıklarımın sarsılmaz gücü ve
Kısacık yoğun bir akşam

Her şey bir unutkanlıktı

Arada bir deliler gibi kavuştuğumuz
Tüfekle vurulmuş bir parsın yarasında
Kısacık yoğun bir akşam
Biliyordum bir soğuktu nereye varsam
Bir yanımda bir el bir yanda vazgeçilmez bir sancı ve
Kısacık yoğun bir akşam.

Kim karıştırdı gerçekliğine
Yaşadığım sonsuzluğun
Ve oturuldu bir takım şeyler söylendi
İmla kurallarıyla mutsuzluk üstüne
Kısacık bir akşam
Duraladım ne yapsam

Kim karıştırdı gerçekliğine
Su terazilerindeki ensizliğin
Ve fotoğraflar çekildi ben çıkmadım herkes eğlendi
Araba vapurlarıyla denizsizlik üstüne
Kısacık bir akşam
O kadar kısa ki bir akşam

Yüzümü suyun ardında buldum
Kıyılar bu yüzdendir öyle dediler
Kısacık yoğun bir akşam
Serin bir akşam öyle söylediler..
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Turgut Uyar - Birgün Sabah Sabah

Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni:
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Vapur düdükleri ötmededir.
Etraf alacakaranlık,
Köprü açıktır henüz.
Bir gün sabah sabah kapıyı çalsam...

Yolculuğum uzun sürmüş oldukça
Gece demir köprülerden geçmiştir tren.
Dağ başında beş on haneli köyler,
Telgraf direkleri yollar boyunca
Koşuşup durmuş bizle beraber.

Şarkılar söylemişim pencereden,
Uyanıp uyanıp yine dalmışım.
Biletim üçüncü mevki,
Fakirlik hali.
Lületaşından gerdanlığa gücüm yetmemiş,
Sana Sapanca'dan bir sepet elma almışım..

Ver elini Haydarpaşa demişiz,
Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
Hava hafiften soğuk,
Deniz katran ve balık kokulu
Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu...

Bir gün sabah sabah kapıyı vursam,
-Kim o ? dersin uykulu sesinle içerden.
Saçların dağınıktır, mahmursundur.
Kimbilir ne güzel görünürsün sevgilim,
Bir gün sabah vakti kapıyı çalsam,
Uykudan uyandırsam seni,
Ki, daha sisler kalkmamıştır Haliç'ten.
Fabrika düdükleri ötmededir.
 

GuLce 

EMEKTAR UYE

GuLce 

EMEKTAR UYE
Katılım
28 Haz 2023
Mesajlar
1,853
Tepkime puanı
457
Puanları
83
Konum
Başkent
Turgut Uyar - Denge

Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba

Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız


Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız​
 

Konuyu görüntüleyenler

Ana Sayfa Register Log In
Üst