Yıldızları Sayan Minik Tavşan

Eğitici Çocuk Hikayesi​

Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, yemyeşil bir ormanın içinde Minik Tavşan yaşarmış. Minik Tavşan çok meraklı bir tavşanmış. Gündüzleri ormanda zıplayarak yeni şeyler keşfeder, geceleri ise gökyüzüne bakıp yıldızları izlemeyi çok severmiş.

Bir gece, kocaman bir kayanın üzerine oturmuş ve yıldızları saymaya başlamış. "Bir, iki, üç, dört…" diye sayarken birden kafası karışmış. Çünkü bazı yıldızlar kayboluyor, bazıları da sanki çoğalıyormuş. "Neden böyle oluyor acaba?" diye düşünmüş.

Tam o sırada, bir ses duymuş. "Ne yapıyorsun, Minik Tavşan?" diye sormuş yaşlı Baykuş, kanatlarını çırparak yanına konarken.

"Yıldızları saymaya çalışıyorum, ama her seferinde farklı bir sayı çıkıyor!" demiş Minik Tavşan üzgün bir şekilde.

Yaşlı Baykuş gülümsemiş. "Yıldızlar sabit değildir, küçük dostum. Onlar bazen bulutların arkasına saklanır, bazen de gökyüzünde hareket eder. Ayrıca kayan yıldızlar da vardır, onları bir anda görüp sonra kaybedebilirsin," demiş.

Minik Tavşan şaşırmış. "O zaman yıldızları saymam imkânsız mı?" diye sormuş.

Baykuş, "Belki sayamazsın ama onların güzelliğini izleyebilir, her birine hayalinde farklı isimler verebilirsin. Böylece gökyüzü senin için daha da özel olur," diye yanıtlamış.

Minik Tavşan, Baykuş’un söylediklerini düşünmüş. Gözlerini gökyüzüne çevirmiş ve her bir yıldıza kendi hikâyesini uydurmaya başlamış. Bir tanesine "Parlak Göz", bir diğerine "Dans Eden Işık" adını vermiş. O gece Minik Tavşan, yıldızları sayamayacağını ama onlarla dost olabileceğini anlamış.

O günden sonra her gece gökyüzüne bakıp yıldızlarla konuşmuş, onlara hikâyeler anlatmış. Yıldızları saymak yerine, onlarla hayaller kurmayı öğrenmiş. Ve böylece Minik Tavşan, yıldızlarla dolu koca bir dünya keşfetmiş.

Gök kubbede yıldızlar parlamaya devam ederken, Minik Tavşan da hayalleriyle büyümüş, bilge Baykuş’un sözlerini hiç unutmamış.

Ve gökyüzü hep, hayal kuran minik kalpler için ışıldamış…

SON