Küçük bir çocuk eğilip bacaklarının arasından bakarsa, o eve misafir geleceğine inanılır.
Yeni evliler, gece dışarı çıkarsa cin çarpar.
Elçiliğe giderken iç çamaşırını ters giyenin işi iyi olur.
Kurban bayramında et ev içine alınacağı zaman loğusa kadın ve bebek ayağa kaldırılır. Yoksa kurban etinin loğusayı ve bebeği basacağına inanılır.
Kulak çınlaması birinin öleceğine işarettir. Bazılarına göre de, sağ kulaksa hakkında iyi konuşulduğuna, sol kulaksa hakkında kötü konuşulduğuna işarettir.
Yeni gelin, koca evine geldiği zaman kucağına, anne ve babası sağ olan erkek çocuk oturtulur. Gelinin erkek çocuğu olsun diye.
Yürüyemeyen çocuklar ocağın üzerine asılı olan zincirden yedi kez geçirilir.
Arazisine kamış fidanı dikenin erkek çocuğu olmaz.
Yürüyemeyen, geç yürüyen çocuklara “basılmış” denir. Çocuğu yürütmek için ayaklarına ip bağlanır ve caminin kapısına getirilir. Namazdan çıkan ilk kişiye bu ip kestirilir. Böylelikle çocuğun yürümesini engelleyen bağın çözüldüğüne inanılır.
Düğünlerde lahana dolması içine para konur. Para kime çıkarsa o zengin olur.
Evin hayvanı bağırıp ağlarsa, o ev halkından biri ölür.
Eskiden 14 Ocak günü yılbaşı sayılıyordu ve bazı yerlerde buna “Kocakarı yılbaşısı” deniyordu. Bu günde ip satın alırsan tüm yıl yılan göreceğine inanılır.
Ayakkabının ters gelmesi hastalığa işarettir.
Ocak ayının birinci günü görülen kimse sana iyi gelirse, o yıl iyi yaşarsın, kötü gelirse hasta olursun.
Cuma günü ana rahmine düşen çocuk bilgili olur.
Pazartesi başlanan işler ağır gider.
Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur. Başka bir inanışa göre de sözü geçmez.
Odanın ışığını evin erkeği yakarsa, o ev daima nur içerisinde ve bereketli olur.
Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur.
Bir kadın iki erkek arasından geçerse çocuğu olmaz.
Yarım çay içen kadın dul kalır.
Ava gidecek kişinin önünden kadın geçerse avcı avlanamaz.
El yıkarken önce sağ elden başlanmalı, önce sol elden başlanırsa uğursuzluk getirir.
Çorap giyilirken ayağın Kıble’ye doğru uzatılması doğru değildir.
Gece gizlice ay ışığında gölgede yıkananlar ay gibi parlak olur.
Türkiye’de bekli de burada saymadığımız daha onbinlerce batıl inanç vardır. Sizlerinde aklına gelen veya çevrenizden duyduğunuz ilginç batıl inançları bizlerle paylaşırsanız mutlu oluruz.
Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir. Ve sabah evinden başkasına ateş verenin ocağı söner.
Yeni evliler, gece dışarı çıkarsa cin çarpar.
Elçiliğe giderken iç çamaşırını ters giyenin işi iyi olur.
Kurban bayramında et ev içine alınacağı zaman loğusa kadın ve bebek ayağa kaldırılır. Yoksa kurban etinin loğusayı ve bebeği basacağına inanılır.
Kulak çınlaması birinin öleceğine işarettir. Bazılarına göre de, sağ kulaksa hakkında iyi konuşulduğuna, sol kulaksa hakkında kötü konuşulduğuna işarettir.
Yeni gelin, koca evine geldiği zaman kucağına, anne ve babası sağ olan erkek çocuk oturtulur. Gelinin erkek çocuğu olsun diye.
Yürüyemeyen çocuklar ocağın üzerine asılı olan zincirden yedi kez geçirilir.
Arazisine kamış fidanı dikenin erkek çocuğu olmaz.
Yürüyemeyen, geç yürüyen çocuklara “basılmış” denir. Çocuğu yürütmek için ayaklarına ip bağlanır ve caminin kapısına getirilir. Namazdan çıkan ilk kişiye bu ip kestirilir. Böylelikle çocuğun yürümesini engelleyen bağın çözüldüğüne inanılır.
Düğünlerde lahana dolması içine para konur. Para kime çıkarsa o zengin olur.
Evin hayvanı bağırıp ağlarsa, o ev halkından biri ölür.
Eskiden 14 Ocak günü yılbaşı sayılıyordu ve bazı yerlerde buna “Kocakarı yılbaşısı” deniyordu. Bu günde ip satın alırsan tüm yıl yılan göreceğine inanılır.
Ayakkabının ters gelmesi hastalığa işarettir.
Ocak ayının birinci günü görülen kimse sana iyi gelirse, o yıl iyi yaşarsın, kötü gelirse hasta olursun.
Cuma günü ana rahmine düşen çocuk bilgili olur.
Pazartesi başlanan işler ağır gider.
Bir erkek iki kız arasından geçerse köse olur. Başka bir inanışa göre de sözü geçmez.
Odanın ışığını evin erkeği yakarsa, o ev daima nur içerisinde ve bereketli olur.
Kadının yolda erkeğin önünü kesmesi uğursuzluktur.
Bir kadın iki erkek arasından geçerse çocuğu olmaz.
Yarım çay içen kadın dul kalır.
Ava gidecek kişinin önünden kadın geçerse avcı avlanamaz.
El yıkarken önce sağ elden başlanmalı, önce sol elden başlanırsa uğursuzluk getirir.
Çorap giyilirken ayağın Kıble’ye doğru uzatılması doğru değildir.
Gece gizlice ay ışığında gölgede yıkananlar ay gibi parlak olur.
Türkiye’de bekli de burada saymadığımız daha onbinlerce batıl inanç vardır. Sizlerinde aklına gelen veya çevrenizden duyduğunuz ilginç batıl inançları bizlerle paylaşırsanız mutlu oluruz.
Ateşe tükürmek, ateşe sövmek, ateşe tırnak atmak, su dökmek uğursuzluk getirir. Ve sabah evinden başkasına ateş verenin ocağı söner.