Maximum
EMEKTAR UYE
Aşık olduğumuzda bedenimizde ve sinir sistemimizde neler olduğu üzerinde çalışan bilim insanları, aşkın kesin kanıtları hakkında fikir veriyor.
Sinir sistemi üzerinde yapılan çalışmalar, aşık olduğumuzda beynimizin farklı sinyaller verdiğini kanıtlıyor. Sadece şehvetle arzulayan birinin ya da uzun bir ilişki içerisinde olan birinin beyninin, yeni aşık olmuş birinin beyninden çok daha farklı çalıştığını gösteren kanıtlar, "acaba gerçekten de aşık mıyım?" sorusunun cevabını alabilmemiz için bize ipuçları sunuyor. Rutgers Üniversitesi'nden antropoloji ve aşkın biyolojik temeli konusunda çalışan uzmanlardan biri olan Helen Fisher'ın önderlik ettiği araştırmalar, aşık olmanın beynimiz üzerinde ne tür etkilere neden olduğunu ortaya çıkardı.
1- Sevdiğiniz benzersizdir
Aşık olduğunuz kişinin eşi benzeri yoktur ve üstelik, kalbinizi çarptıran bu kişi daha önce aşık olduğunuz herkesten de çok farklıdır. Archives of Sexual Behavior dergisinde yayınlanan bir araştırmada, merkezi dopamin üretiminin çok fazla olmasının kişiyi tek eşliliğe ve sevdiğinin benzersiz olduğunu düşünmesine neden olduğunu ortaya konulmuştu.
2- İyiye odaklanırsınız
Aşıksanız, sevdiğinizin iyi taraflarına odaklanırken olası kötü yanlarını görmezden gelmeye daha meyilli olursunuz. Journal of Personality and Social Psychology'de yayınlanan makaleye göre, partnerler birbirlerini idealize ettiklerinde, ilişkiler genellikle daha mutlu ilerleyebiliyor. Motivation and Emotion'da yayınlanan bir başka araştırma ise aşıkların tüm gün sevdikleri hakkında hayal kurmasını ve her şeyin bize aşık olduğumuz kişiyi hatırlatmasını da açıklıyor. Başka olaylara odaklanmamızı zorlaştıran bu hal, sevdiğinizle yaşadıklarınızı veya yaşayabileceklerinizi düşünüp durmaktan kaynaklanıyor.
3- Duygusal tutarsızlık
Aşık olmak çoğunlukla duygusal ve fizyolojik istikrarsızlığı da beraberinde getirir. Aşırı heyecan, kendinden geçme hali, enerjinin artması, uykusuzluk, iştahsızlık, titreme, hızlı kalp atışı ve nefesin kesilmesi gibi belirtiler ile endişe, panik, umutsuzluk duyguları arasında gidip gelirsiniz. Felsefe, Psikiyatri ve Psikoloji Dergisi'nde 2017 yılında yayınlanan bir araştırmada, bu ruh hali değişimleri uyuşturucu bağımlılarının davranışlarıyla paralellik gösterir. Gerçekten de, aşık insanlara sevdiklerinin resimleri gösterildiğinde, beyinlerinde harekete geçen bölgenin bir uyuşturucu bağımlısının uyuşturucu kullandığında aktive olan beyin bölümleri ile aynı olduğu görülmüştür. Aşık olmak, bir tür bağımlılık olarak tanımlanabilir ve bu yüzden eğer aşkınıza kavuşamazsanız, çekilmeler ve nüksetmeler gibi uyuşturucu bağımlılığı semptomları gösterebilirsiniz.
4- Kaçan kovalanır
Fisher'ın araştırmasına göre, aşık olduğunuz kişiyle bazı sıkıntılar yaşamanız çoğunlukla romantik ilginizin daha yoğun hale gelmesine neden olabilir. Bunun sorumlusunun merkezi dopamin salınımı olduğu düşünülüyor. Bir ödül ertelendiğinde, beynin orta bölgesindeki dopamin üreten nöronlar daha üretken hale geliyor.
5- Aklınızdan hiç çıkmaz
Fisher'a göre aşık olan insanlar, uyanık oldukları saatlerin ortalama yüzde 85'inden fazlasını sevdiceklerini düşünerek geçiriyor. Bu kadar ısrarlı (ya da Fisher'ın tabiriyle işgalci) düşünme, obsesif bir davranış biçimi olarak kabul ediliyor. Beyindeki merkezi serotonin seviyelerinin azalmasından kaynaklanabilen bu durum, aşk hastalığının en önemli belirtilerinden biri. Konuyla ilgili ilginç verilerden biri de, 2012'de yayınlanan bir araştırmada karşımıza çıkıyor. Buna göre aşık erkeklerin serotonin seviyelerinin aşık olmayanlara göre çok daha düşükken, kadınlar için tam tersi durumun geçerli.
6- Duygusal bağımlılık
Aşıksanız, tüm duygularınız aşkınızla ilgili yaşadıklarınızdan etkilenebilir. Aynı zamanda sahiplenme, kıskançlık, reddedilme korkusu ve ayrılık kaygısı gibi yeni duygular da skalanıza dahil olabilir. Bu kadar yoğun duygular içerisindeyken, beyninizin yine bağımlılıkla ilgili olan kısımları uyarılıyordur. 2010 yılında Nörofizyoloji Dergisi'nde yayınlanan ilginç bir araştırmada reddedilen aşıklara, onları reddeden kişinin fotoğrafı gönderildi ve beyinlerinde gerçekleşen hareketler fMRI ile ölçüldü. Sonuçlarda, kokain bağımlılığıyla ilgili alanların aktive olduğu ortaya çıktı.
7- Gelecek planları
Sevilen kişiyle duygusal birlikteliğe duyulan özlem, yakınlaşmanın yollarını aramak, birlikte bir gelecek hayali kurmak da aşkın en yoğun belirtileri arasında. Özellikle aşkın o telaşlı, kaygılı zamanları atlatıldıktan sonra serotonin seviyeleri normale dönmeye başlar, vücutta bağlılık hormonu olarak bilinen oksitosin seviyeleri de yükselir. New York'taki Albert Einstein Tıp Fakültesi'nde nörobilim uzmanı olan Lucy Brown, başka biriyle birlikte olma dürtüsünün suya ve hayatta kalmak için ihtiyaç duyduğumuz diğer şeylere yönelik dürtümüze benzediğini söylüyor: "Fonksiyonel MRI çalışmaları, dürtü, ödül tanıma ve coşkunun altında yatan ilkel nöral sistemlerin, sevdiklerinin yüzüne bakıp sevgi dolu şeyler düşündüklerinde hemen hemen herkeste etkin olduğunu gösteriyor. Romantik aşkı insanın üreme stratejisinin bir parçası olarak düşünüyorum. Hayatta kalmamıza yardımcı olacak şekilde ilişkiler kurmamıza yardım ediyor. Biz aşkın büyüsünü deneyimlemek ve bir başkasına doğru sürüklenmek için yaratıldık!"
8- Empatik birliktelik
Aşık insanlar genellikle sevdiklerinin duygularına karşı fazlaca empatik olurlar. Acılarını kendi acıları gibi hissederler ve çoğunlukla, onlar için bir şeyleri feda etmeye hazırdırlar. Fisher'ın çalışmasında araştırmacılar, aynı anda benzer uyaranlar verilen aşık çiftlerin beyinlerinde çok benzer sinir aktiviteleri oluştuğunu gözlemledi Ayna nöronlar, özellikle uzun ve sevgi dolu bir ilişki içerisinde olan kişilerde çok daha aktif bir şekilde çalışırlar.
9- İlgi alanlarının ortaklaşması
Aşık olmak, gündelik önceliklerinizi sevdiğinizle uyumlu hale getirmeyi de içerebilir. Onun ilgilendiği konular ilginizi çekmeye başlar ya da onun ilgi alanları ile sizinkilerin birbirini tamamladığını düşünebilirsiniz.